NELER OLUYOR SAVSAT'TA ?

 

                       
 
NELER OLUYOR ŞAVŞAT’ TA?
 
Türkiye’ nin küresel ısınmadan etkilenmeyeceğinin söylendiği bir bölgesi Şavşat. Küçük ve şirin bir ilçe… Çok zengin doğal kaynaklara sahip bir ilçe… Türkiye’ nin güneyi, doğusu, batısı bitti şimdi sıra Doğu Karadeniz’ de galiba. Bizim bilemediğimiz değerlere şimdi birileri sahip çıkmaya çalışıyor. Biz vatandaş olarak neden her olaya olduğu gibi bu olanlara da tepkisiz kalıyoruz? Neden “ aman biz mi kurtaracağız” demekten vazgeçemiyoruz. Bu kadar mı sorumsuz, bu kadar mı umursamaz olduk? Geçmişimizi bu kadar mı çabuk unuttuk? Üzerimize oynanan oyunların neden hala farkına varamıyoruz? Bu soruları neden sorduğumu binlerce olay içinden seçip anlatacağım bir olayı yazının devamını okuduğunuzda anlayacaksınız.
 
Bir baraj yapılıyor yıllardır bitemeyen bir baraj. Türkiye’ ye çok büyük enerji kaynağı olacağı düşünülen bir baraj. Ama bu barajın üzerine kurulduğu Çoruh nehrinin en önemli kollarından bazıları olan Şavşat’ tan giden kolları yabancılara satılıyormuş! Hatta satılmış. Olayların aslına bakıldıkça görülüyor ki Türkiye’ de satılmamış tek bölge Doğu Karadeniz ve bu bölge içinde de Artvin ve şirin ilçesi Şavşat. Kim bunlara müsade ediyor, kim izin veriyor? Dünya üzerinde bir gerçek olan küresel ısınma olgusunun bir tek biz mi farkına varamadık? Elin yabancıları geleceklerini garantiye almak için bizim yöremizde, bölgemizde yerler almaya başlasınlar, bizler de sahip olduğumuz güzelliklere, değerlere sahip çıkmayalım. Bu kadar mı aciz olduk biz Artvinli olarak Şavşatlı olarak? Yıllarca süregelen Türkiye’nin stratejik bölgelerine oynanan oyunların yeni odak noktası bizim yöremiz olmuş hemşerilerim.
 
Bu satışları birey olarak vatandaş olarak bizler yapmıyoruz tabi ki. Devlet arazisi devlet satıyor. Ne amaçla satıyor? Bu kadar ucuz satılacaktıysa neden onca kanlar döküldü, neden onca canlar kurban oldu bu vatana? Neden olaylar gerçekleşirken bizim haberimiz olmuyor, o toprakların sahipleri bizler değimliyiz. Türkiye Cumhuriyeti sınırlarının bekçileri bizler değil miyiz? Birileri için kalkınmanın anlamı toprak satmak olmuş. Ben toprağım satılarak kalkınmak istemiyorum. Ben toprağımda kendi halkıma, kendi milletime üretim yaptırarak zenginleştirerek kalkınmak istiyorum. Çeksinler iğrenç ellerini üzerimizden. Kendileri çekmiyorlarsa birlik olalım bizler çektirelim. Başlığa bakıp bölgesel düşündüğümü sanmayın ülkemin dört bucağı için aynısını yapalım. Sınırlara yakın bölgelere uzanan hain elleri kıralım. % 47 oyla gelen bir hükümetin adaleti halkı ezmek, kalkınması da ülkenin paha biçilmeyecek arazilerini satmaksa ben böyle bir adalet ve kalkınma istemiyorum. Bir Türk vatandaşı olarak Bu toprakları kazanmak için canlarını hiçe sayan atalarıma saygımı kaybetmemek için şiddetle kınıyorum.
 
Biz Türk milletiyiz, bizler asiliz, bizler dünya üzerinde medeniyetle ilk tanışan insanların torunlarıyız, bizler dünyada çağ açıp çağ kapayan insanların evlatlarıyız. Kendimize gelelim, özümüze dönelim. Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere armağanına canımız pahasına sahip çıkalım. Biz mi kurtaracağız diyenlere cevap olsun bu sözlerim evet biz kurtaracağız, Türk milleti kurtaracak. Bu millet bu ülke için çok şehitler verdi gerekirse bundan sonrada verecektir. Gün birlik günüdür, gün kenetlenme günüdür, gün mücadele günüdür. Türk milleti ölmedi, bitmedi, soyu kurumadı Türk’ ün gazabı ve keskin kılıcı bu dünya üzerine yeniden inecektir. Farkında olmayanlara bunu hatırlatmayı bir borç bilirim.
 
 
                                                Gökhan DURSUN
                                                                   
                                                macroecononomist2708@hotmail.com
                                                macroeconomist2708.tr.gg     
 
GuNDeM
 
Hava Durumu
 
Takvim
 

RekLam aLaNı
 




 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol