TÜRKIYE AB KURUCU ÜYESIYMIS !!!

 

TÜRKİYE AB KURUCU ÜYESİYMİŞ !!!

Türkiye AB temsilcisi Danialson’ a göre;

“ Türkiye AB kurucu üyesidir. 1957-58 yıllarında Türkiye ile ilgili düşüncelere girildi. 1963 yılında ortaklık antlaşması imzalandı. Sonra gümrük birliği gerçekleştirildi. Daha sonra Türkiye ile müzakereler başlatıldı. Bu durum AB’ ninde Türkiye’ nin de menfaatinedir.

Türkiye tarafından katılımın gerçekleşmesi müzakere sürecinde önem arz eder. Bu süreçteki ilerlemeler doğrudan doğruya Türkiye de ki ilerlemelere bağlıdır. AB esnek kuralları olan bir organizasyon değildir. Bu çerçevede farklı ulusların bir araya gelmesi ortak kuralları ve disiplinleri ortaya koyuyor. Üye devletleri bir arada tutan şey ülkelerin ortak değerleridir. Çevre sağlık organize suçlar ve teröre karşı önlemler söz konusudur. Bu katı koşullar daha önce Kopenhag Kriterlerinde görüşülmüştür.

Türkiye katılım için bir takım reformlar yaptı. Mesela idam cezasının kaldırılması, sivillerin ordu üzerinde ki kontrolünün artması, DGM’ nin kaldırılması, Türkçe dışındaki dillerinde konuşulması ve yayın yapılması… Bunların yanı sıra uluslar arası hukuk sisteminde ki değişmeler… Ancak bu reformlar dışında daha fazla ilerleme katedilmelidir. Ayrıca ifade özgürlüğünün vb. şeylerin üzerinde durulmalıdır. Son yıllarda bu reformlarda bir yavaşlama görülmüştür. Bu müzakerelerde ve müktesebatlarda Türkiye için ne zaman ve ne şekilde gerçekleştirilmesi gerektiği konuşuyor. Ayrıca müzakere edilerek 33 başlığın birinde Türkiye lehine gerçekleşen bir olay görülmüştür. Bunun yanında daha fazla başlığın açılması için Türkiye’ nin daha ileri seviyeye gelmesi gerekir. Örneğin Türkiye’ nin kamu ihalelerinde ki şeffaflığın artırılması gerekir.

6 başlığın yanı sıra 14 fasıl için açılış kriterleri AB tarafından belirlenmiş ve bildirilmiştir. Çevre, gıda, sosyal güvenlik gibi kriterlerin söz konusu olduğu başlıklardır. Bu kıstaslar gerçekleştirildiğinde müzakereler başlayacaktır. Bu süreçte Türkiye’ nin bu kriterleri karşılamak için gerekli önlemleri alması gerekir Bu sırada iletişim konusu da önem arz etmektedir. Aynı şekilde Türkiye’ nin korkularına somut bir şekilde cevap vermek zor. Örneğin jeopolitik dış ilişkilerde bağımlılık söz konusudur.

AB de diğer bir konu ise, ekonomik entegrasyondur. AB de ki binlerce iş Türkiye ye dayanıyor. Aynı zamanda Türkiye de ki binlerce işte AB ye dayanmaktadır.

2001 den bu yana gerçekleşen ekonomik başarılar bir bakıma AB ye dayanmaktadır. Aynı zamanda yabancı yatırımlarda önem arz etmektedir.

Sonuç olarak, bu süreçte ilerlemenin kaydedilmesi Türkiye de ki ilerlemelere bağlıdır. İlişkilerde temel faktörleri gözden kaçırmamalıyız. “

Evet, bu yazdıklarım Danialson’ un Gaziantep Üniversitesi İİBF’ nde ki konferansında yapmış olduğu konuşmalardır.

Gelelim Danialson’ dan sonra Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Gökhan’ ın düşüncelerine…

Görülmekte ki birileri yüzümüze karşı sömürüldüğümüzü bar bar bağırsa da olayın ciddiyetine biz varamıyoruz. Danialson’ un bahsettiği reformlara dikkat edin lütfen kendi kararlarımızı kendimiz alamayacak düzeye gelmişiz bunlara yenilik diyor. Ülke olarak millet olarak uyanmamız lazım. Ulusal bağımsızlığımıza sımsıkı sarılmamız lazım. AB kurucu üyesi olduğumuzdan bahsediyor nerde kuruculuk nerde üyelik? Evet ortada bi çıkar çalışması var ama bu karşılıklı değil sadece AB nin sırtımızdan tek taraflı çalışmalarıdır.

1963 Ankara anlaşmasından bahsetmiş. O anlaşmayla gümrük birliğini kabullenmişiz 1995 ve 96 da resmiyete geçirmişiz ve dikkat çekmek isterim ki; AB üyesi ülkeler içinde üye olmadan gümrük birliğini imzalayan bir ülke bulunmamaktadır. Biz hala üye olmamamıza rağmen bu anlaşmayı imzalamışız. Gerekli mercileri bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum. Bizde millet olarak Türk ulusu olarak üzerimize düşeni yapalım ve tepkimizi nasıl olura olsun dile getirelim. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demeyelim.

 

 
GuNDeM
 
Hava Durumu
 
Takvim
 

RekLam aLaNı
 




 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol